daha önce gönüllü olarak çalıştığımı söylemiştim.. her pazar gazi çocuk yurdu'na gidiyoruz. burada çocuklarla ilgileniyor, oynuyor ve onlara ders anlatıp, ödevlerine yardım ediyoruz. şu anda bütün gönüllüler olarak ordaki çocukları yeteneklerine, akli durumlarına ve ilgi alanlarına göre sınıflandırdık. ben satranç gurubundayım ve nispeten şanslıyım. çünkü en aklı başındakiler benim çocuklarım.. burada ise zaman zaman ilgilendiğim bazı çocukların resimlerini görüyorsunuz.. bazılarının ne güzel gülüyor gözleri....
30 Nisan 2006
gazi çocuk yurdu'nda...
yazan berkhan zaman: 23:29 0 yorum yaptilar
29 Nisan 2006
ieee@odtü
Bugün ODTÜ'deydik.. Taze IEEE üyesi olan ben, IEEE SB'ler toplantısına katılma şerefine erdim :D Yavuz ve IEEE Bilkent SB'nin saygıdeğer yönetim kurulu ile birlikte... (Hü, Nil ve Yasmin)
Üstteki fotoğrafta da Yavuz ve ben Maxwell amcayla birlikteyiz... Onun altındakinde Yasmin'in yüzüne dikkat!! En altta ise sevgi yumağı olduk... :D
yazan berkhan zaman: 20:10 1 yorum yaptilar
24 Nisan 2006
boşu boşuna...
Bu iki kelime, ne kadar çok şey anlatıyor, inanılır gibi değil. Ve ben hayatım boyunca, hep bu kelimelerle ya da ifade ettikleri o olumsuz anlamla defalarca karşılaştım. Hatırlıyorum, 5 ya da 6 yaşındaydım. Daha küçük olabilirim, ama büyük değildim. Babam bana maket uçak almıştı. Aslında tam maket denemez, köpüktendi bu uçak. Apartmanın çatısına çıkıp bu uçağı bıraktığımda havada salına salına aşağı iniyodu. Çok seviyodum bu uçağı. Hep yanımdaydı artık. Sonra bir gün bi şeyden dolayı anneme kızmıştım, ayrıntıları hatırlamıyorum. Ve ben -güya annemi cezalandırmak için- bu uçağı balkondan yere dik bir şekilde fırlattım. Tabi uçak parçalanmıştı. Hemen suçlu annemmiş gibi, anneme koşup ağlamıştım. O günden sonra benim hiç maket uçğım olmadı... Ama zaman zaman -kendimce başkalarını cezalandırmak için-, sahip olduğum ve çok sevdiğim şeylerimi boşu boşuna yitirdim aynı bu şekilde...
yazan berkhan zaman: 01:23 2 yorum yaptilar
23 Nisan 2006
yağmur ve alanya'da kış
yağmur....
çok küçük yaşlarımdan beri yağmuru çook severim. kimi insanın içi kararır, ama benim içim neşe dolar. cidden.. her ne kadar, lise hayatım boyunca -okula yürüyerek gidip geldiğim için- yağmur zaman zaman beni kendinden soğutmaya çalışsa da, anneme ekstra çamaşır çıkarsa da ona olan sevgim hiç azalmadı.
alanya'da kış demek, yağmur demektir benim için. benim gibi yağmuru deli gibi seven birine, ankara'da kış ne demek diye sorarsanız, size "yağmursuz bir kış" derim.. ancak şu an dışarıda alanya'daki kadar heybetli olmasa da yağmur yağıyor... işte o yüzden birden alanya'da geçen o yağmurlu kışları hatırlayıverdim....
yazan berkhan zaman: 23:13 0 yorum yaptilar
yemeksepeti mi, aloyemek mi?? migros mu, gima mı??
Yurtta yaşamak bazen çok sıkıcı, iç karartıcı ve sevimsiz olsa da; bazen de acayip bir serbestlik olabiliyor. Hatta bu serbestlik, zamanla folloş oluyor.. Öyle ki, aç olmasan da sırf yemek sipariş etmenin
İlgili Bağlantılar:
Yemeksepeti
Aloyemek
Migros
Gima
yazan berkhan zaman: 23:09 0 yorum yaptilar
gönüllü oldukça, olasım geliyor !
Hep diyolardı, "bi gel, çok seviceksin" diye. Pek inandırıcı gelmiyodu. GEP(*)'e ilk girdiğimde, cidden zoraki, ayağımı sürterek (doğru tabir bu değildi sanırım) gitmiştim. Ama dedikleri gibi oldu, ordaki çocuklar,
* Gönüllü Eğitim Projesi
** Yetiştirme Yurtları Projesi
*** Uluslararası Proje Gurubu
yazan berkhan zaman: 22:57 0 yorum yaptilar
bazen kendimle konuşuyorum
Çok sık olmaya başladı. Bazen kendime sorular soruyorum, ama sanki içimde başkası varmış da onla karşılıklı konuşuyor gibi. Bazen de kendim arkadaşlarımdan biriyle konuşuyor gibi oluyorum. Her iki durumda da sorular soruyorum. "Yok öyle olmaz, bıla bıla..." uzun uzun konuşuyorum, sonra birden gerçeğe dönüp hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorum. Acaba deliriyor muyum ki???
yazan berkhan zaman: 22:52 0 yorum yaptilar
uyarı, ders çalışırken yaklaşmayın !
Ders çalışırken çok gergin oluyomuşum.. Az önce odama gelen bi arkadaşı odadan kovdum, o söyledi.. Ama ne yapayım yaa, cidden bu da can, gelip başıma bıdı bıdı bıdı...
yazan berkhan zaman: 22:47 0 yorum yaptilar
ben annemi çook özledim...
Şu an yenitürkü(*) dinliyorum, az önce de bu şiiri okudum... Annemi ne kadar sevdiğimi hatırladım. Gece uyuyakaldığında seni yatağına yatıran, gecenin bir yarısı üstün açıldığında gelip üstünü örten birinin olması insana önemsizmiş gibi geliyor... Ama değil.
(*)
dönmek
dönmek...
mümkün mü artık dönmek
onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek
neresi sıla bize, neresi gurbet
al bizi koynuna ipek yolları
Üstümüzden geçiyor gökkuşağı
Sevdalı bulutlar uçan halılar
Uzak değil dünyanın kapıları
neresi sıla bize, neresi gurbet
gitmek...
mümkün mü artık gitmek
onca yollardan sonra yeniden yollara düşmek
rakılı akşamlar gün batımları
çocuk gibi ağlar ya sarhoşları
olmamış yaşamlar eksik yarınlar
hatırlatır her şey eski aşklar
neresi sıla bize, neresi gurbet
yollar bize memleket
yenitürkü
yazan berkhan zaman: 22:44 0 yorum yaptilar