9 Aralık 2006

bugün güneş erken doğsun

Tütün kokmuş parmaklarım
Bak kurumuş dudaklarım
Hayat uzun, bu gidişle
Yolumu zor bulurum

Geceleri hayal meyal
Anlaşılan her şey yalan
Dalıp gittim sensizliğe
Dönüşü zor bulurum

Seni benim kadar seven
Benim kadar uzak olsun
Bin bir dertle geçti günler
Yeter artık sabah olsun
Bugün güneş erken doğsun

Bu şarkıyı ilk ne zaman dinlemiştim? Orta 3'teydim. Harıl harıl fen liselerine hazırlanıyorum. Çok da iyi gidiyodu. Herkes seneye gideceğime kesin gözüyle bakıyodu. Öyle ki hocalar, arkadaşlar falan vedalaşıyolardı benle:) Her neyse, son haftada falandık, dersane piknik yapmıştı. Yaylaya çıkmıştık. İşte bu şarkıyı ilk orda dinledim. Of ne süper şarkıydı. Hemen şehre inince mp3'ünü indirdim. Ertesi gün de kasetini almıştım.

Günlerden cumartesiydi. Ertesi gün fen lisesi sınavı vardı. Sınav Antalya'da olacağı için biz cumartesi'den yola koyulduk. Anadolu lisesi sınavından farklı olarak, bu sefer sadece babam gelmiyordu: annem, babaannem ve dedem de geliyordu...

Yol boyunca bu şarkıyı dinlemiştim. Başa alıp alıp dinliyordum..

Sınavım çok kötü geçmişti. Aksilik o ya, kontörlü internetim bitmişti ve sonuçlara bakmaya babamla internet kafeye gitmiştik. Kontrol ettikçe, yanlışlar çıktıkça matematikten sonra "baba artık ankara olmuyor", biraz sonra fenden sonra "baba antalya bile olmuyor!"

Bilindiği üzere fen lisesi sınavı okullar kapanmadan bir hafta önce yapılıyor. O yüzden sınavdan sonra bir hafta daha okul vardı. Okula gitmiştim. Moral sıfır. İnsanların yüzüne bakmamaya çalışıyorum ama olmuyor. Biraz sonra (şu an ikisi de Çapa Tıp'ta okuyan) onların da gideceğinden emin olduğumuz Burcu ve Özlem gelmişti. Onların da sınavı kötüydü. Kötü haber misali, tüm hocalar öğrenmişti. Ya sizin kötüyse, herkesin kötüdür falan diye bizi teselli etmeye çalışıyorlardı. O sırada Murat geldi. Onun sınavı gayet iyiydi. Ve Murat Antalya feni kazandı. (o da şu an çapa tıp'ta)

Artık yarı depresyonda gibi bi şeydim. O yaz ne tatile gittim, ne de dışarı çıktım. Denize bile bi kaç kere girdim. Ve hep bu şarkıyı dinledim. Evet bu şarkı giden bi sevgiliyi değil, benim için yıkılan hayalleri anlatır...

Fen lisesine giden bazı arkadaşların "boş ver ya, sen de anadolu lisesi'ne devam edersin" lafı bana çok koymuştu. Çok hırslanmıştım. Kendimi ispat etmeliydim. 3 sene sonra ettim de; ama o dönem yaşadıklarımı hala bana bu şarkı hatırlatır ve aynı duyguları yaşarım...

2 Aralık 2006

neler oluyorr

Geçen sene sonbahar döneminde GEP¹ ile başlayan gönüllülük hikayem, bu dönemle birlikte iki dönemdir YYP² ile devam ediyor. Bu sene GEP'ten birlikte YYP'ye transfer olduğumuz Yavuz gelmiyor. Peren, Bilgehan ve Irmak'sa bu sene gelmeye başladılar. Geçen seneki yurdumuzdan yönetimle ilgili sorunlarımız ve yurdun küçük olması sebepleriyle ayrıldık. Çok büyük umutlarla bu sene Sincan Çocuk Yurdu'na başlamıştık; ancak hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor. Olayın büyüsü mü bozuldu nedir bilmiyorum; ama herkes farkında bir şeyler ters gidiyor. Çocuklara faydalı olamıyoruz, kaç haftadır ders çalıştıramıyorum ben çocuklara.. Satranç oynuyoruz paso çocuklarla. Sanki çocuklar için değil de arkadaşlarımı görmek için gidiyormuşum gibime geliyor. Bu da beni huzursuz ediyor. En son toplantı sonrasında atılan maillerden de yavaş yavaş karşılıklı saygımızı yitirmeye başlıyormuşuz gibime geliyor ve tamamen saf ve insancıl duygularla başlayan bu projenin acaba sonuna mı geliyoruz diye kendime sormadan edemiyorum...

¹ Gönüllü Eğitim Projesi
² Yetiştirme Yurtları Projesi